mitokondri

mitokondri


mitokondri hakkında bilgi nedir tdk sözlük anlamı ne?

isim, biyoloji, Fransızca mitochondrie

Hücrede enerji üretiminden sorumlu olan ve oksijenli solunumun gerçekleştiği organcık.


mitokondri (Biyoloji Terimleri Sözlüğü - 1998)

İngilizce: mitochondrion, Fransızca: mitochondrie, Almanca: Mitochondrium

(Yun. mitos: iplik; chondron: tane) Ökaryot hücrelerin sitoplâzmasında bulunan, iki zarla çevrili olup iç zarı içe doğru krista denen uzantıları meydana getiren, Krebs devri ve oksidatif fosforilâsyon olaylarının yapıldığı ve sonuçta ATP'nin oluştuğu, küçük halkasal DNA'sı ve ribozomları olan bir organel.


Mitokondri Kelimesinin Kökeni

Fransızca mitocondrie sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük İngilizce mitochondrion "hücrelerde bulunan bir organel" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Almanca Mitochondrion sözcüğünden alıntıdır. (İlk kullanımı: 1898 Carl Benda, Alm. biyolog.) Almanca sözcük Eski Yunanca mítos µίτος  "iplik" ve Eski Yunanca χondríon χονδρίον  "tanecik" sözcüklerinin bileşiğidir. Yunanca sözcük Eski Yunanca χóndros "tane, partikül" sözcüğünün küçültme halisidir.


Tarihte En Eski Kaynak
[m (1978)]



Mitokondri, memeli akciğeri

Mitokondri, hücre organellerinden biridir. Yunanca mitos (iplik) ve khondrion (tane) sözcüklerinden türetilmiştir. Boyları 0,2-5 mikron arasında değişir. Şekilleri ise ovalden çubuğa kadar değişkenlik göstermektedir. Bazı hücreler tek bir büyük mitokondri içerebilse de mitokondriler hücrelerde çoğunlukla fazla sayılardadır. Sayıları hücrenin enerji ihtiyacına göre değişir. Özellikle kas ve sinir hücreleri gibi enerji ihtiyacı fazla olan hücrelerde çok sayıda mitokondri bulunur. Bir karaciğer hücresinde sayıları 2500 civarına ulaşabilir.

  • Bölünüp çoğalma özelliğine sahiptirler.
    • Solunum sırasında monomer organik besinler,inorganik besinlere dönüşürler.
      • Görevi;02 'li solunum ile ATP sentezini gerçekleştirmek
    • Mitokondriler, oksijenli solunum yapan ökaryotik hücrelerde bulunur. Prokaryotik hücrelerde ve memelilerin alyuvarlarında bulunmaz.
  • Mitokondri hücrede enerji üreten organeldir.
  • Mitokondrilerin büyüklük ve şekilleri bakterilerinkiyle benzerlik gösterir.
  • Kendilerine ait ribozom,DNA ve RNA ları vardır. Mitokondri ribozomları yaklaşık olarak bakteri ribozomlarının büyüklüğündedir. Mitokondriyal DNA bakterilerde olduğu gibi daireseldir.Tüm bunlar Endosimbiyoz Kuramını desteklemektedir. Endosimbiyoz Kuramına göre mitokondri bir aerob prokaryotun ökaryotik hücre içine girerek simbiyotik olarak yaşayamaya başlaması sonucu gelişmiş bir organeldir.
  • Mitokondriler kloroplastlar gibi çift zara sahip organellerdir.

Mitokondride 4 kısım vardır. Bunlar dış zar, iç zar, zarlararası (periferal) bölge ve matriksdir. Dış zar iç zara göre daha kalındır ve porin denilen taşıyıcı proteinler bulundururlar. Mitokondri içerisine girecek maddeler porinlerle alınırlar. İç zar dış zara göre daha seçici geçirgen yapıdadır. Dış ve iç zar arasındaki bölgeye periferal bölge adı verilir. İç zar mitokondri matriksine doğru girintiler yaparak krista denilen yapıları oluşturur. Kristalar kese, boru, tüpçük, zigzag gibi çeşitli şekillerde olabilirler. Kristaların mitokondri eksenine uzanma biçimleri genelde enine olmakla birlikte, boyuna ve çapraz olarak da olabilir. İç zar üzerinde solunumda görev alan ETS proteinleri bulunur. Bu sebeple enerji ihtiyacı fazla olan hücrelerin mitokondrilerindeki krista sayısı daha fazladır. İç zar üzerinde elementer partikül ( Racker partikülü) denilen yapılar vardır. Bu yapıların iç zarla bağlantılı olan bir sap bölgesi ve buna bağlı baş bölgesi vardır. Baş bölgesinde kimyasal enerjiden ATP sentezi gerçekleştiğinden bu bölgeye ATPozom ismi verilmektedir. Matrikste organel proteinlerinin 2/3'ü bulunur.

Endosimbiyoz Kurama göre mitokondriler, uzun zaman önce, büyük hücrelere geçebilen tek canlı organizmalardı. Fakat hücre içindekilere göre enerjiyi daha verimli ayrıştırabildiklerinden dolayı içine geçtikleri hücrelere çok fayda sağladılar ve zamanla hücrelerin kalıcı birer parçası haline dönüştüler. Buna rağmen, kendi genetik bilgilerini taşır ve içinde bulundukları hücrelerden bağımsız bir şekilde bölünürler. Yani mitokondri, kendini çekirdek bilgisi dahilinde eşleyebilir.

Mitokondriler kalıtımsal olarak yavruya annesinden geçer, babadan gelen spermlerin bu konuda yavruya hiçbir katkısı yoktur.

Tipik bir hayvan hücresinde organeller
Tipik bir hayvan hücresinin yapı taşlarını (Organellerini) gösteren çizimi.:
(1) Çekirdekçik
(2) Çekirdek
(3) Ribozomlar (küçük noktalar)
(4) Vezikül
(5) Granüllü endoplazmik retikulum (ER) (Kaba ER)
(6) Golgi aygıtı
(7) Hücre iskeleti
(8) Granülsüz endoplazmik retikulum (Düz ER)
(9) Mitokondriler
(10) Koful
(11) Sitoplazma
(12) Lizozom
(13) Sentrozom içindeki Sentriyoller


Tarihçe

İlk bu organeli inceleme işlemleri 1840'larda yapılmıştı. Richard Altmann, 1894 yılında bu organeli keşfetti ve "bioblasts" adını verdi. "Mitokondri" terimi ise 1898 yılında Carl Benda tarafından kullanılarak literatüre geçti. Leonor Michaelis, Janus yeşili boyasını keşfetmesiyle supravital boyama yöntemiyle 1900'de mitokondriyi ayrıntılı inceledi. Friedrich Meves, 1904'te bitkilerdeki ilk mitokondri(Nymphaea alba) kaydını yaptı. 1908 yılında Claudius Regaud bu organelin protein ve lipit içerdiğini destekledi. 1925 yılında David Keilin'in sitokromları keşfedene kadar solunum reaksiyonları açıklanamadı.

1941'de hücresel metobolizmada ATP fosfat bağlarınından enerji elde edildiği Fritz Albert Lipmann tarafından keşfedildi. Bu yılları takiben, bu olayın hücresel solundaki önemi araştırıldı ancak mitokondrinin etkisi bilinmiyordu. Albert Claude, doku fraksiyonasyonu ile mitokondriyi diğer hücrelerden izole etti. Bu deneyde zamanla solunumda mitokondrinin etkisi görülmüştür.

İlk yüksek çözünürlüklü mikrograflar 1952 yılında oluşturuldu. Bu yöntem, Janus Yeşili boyama yönteminin yerini alarak mitokondri incelemesinin tercih edilen yöntemi olmuştur. Bu yolla mitokondrinin hücreden hücreye değişmekte olduğu anlaşılmıştır.

Popüler bir terim olan "hücrenin güçevi", Philip Siekevitz tarafından 1957'de ortaya çıkmıştır.

1967'de, mitokondrinin ribozomlar içerdiği ortaya çıkmış; 1968'de mitokondri gen haritası metotları keşfelilmiş ve 1976'da ise mitokondri gen haritası tamamlanmıştır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski