Leman Dergisi 1. Sayı (21 Kasım 1991)

Kronik Hastalığınız Leman Dergisinin ilk sayısı 21 Kasım 1991 yılında yayınlanmıştır. Tanıtım amaçlı kapağını yayınladığımız dergilere destek olmak için bayilerinizden isteyiniz.

Leman Dergisi 1. Sayı Kapağı
Leman Dergisi 1. Sayı Kapağı

Leman Dergisi 1. Sayı yazar çizer kadrosu

Kemal Aratan, Tuncay Akgün, Mehmet Çağçağ, Güneri İçoğlu, Galip Tekin, Suat Özkan, Aslan Özdemir, Fatih Kaçan, Erdil Yaşaroğlu, Fatih Solmaz, Ahmet Yılmaz, Fatih Kaan, Mahmut Tibet, Faruk Karaçay, Caner Karavit, Feyhan Güver, Kaan Ertem, Mehmet Tekkanat, Bahadır Baruter, Mehmet Coşkun.

Leman Dergisi çalışanlarının ilk sayı seslenişi

HERKESE MERHABA
Sevgili Limoncular. Herhalde çoğunuz böyle bir şeye hazırdınız. Zaman zaman köşelerden, karikatür alt yazılarımızdan, Güneri'nin, Fatih'in dipnotlarından yedi ayı aşkın bir süredir içinde bulunduğumuz krizin farkındaydınız. İki, üç ayda bir ödenen komik paralar dışında yedi ay boyunca, çoğu zaman beş kuruş almadan sürünmeyi göze alarak dergimizi, derginizi size ulaştırmaya çalıştık. Derginin içine verdiğiniz yoğun emek bir yana, birçok teknik angaryayı dahi (bağlı bulunduğumuz kurum yaşadığı krizden belki de, bunları yerine getirmeye dahi çaresiz ve kayıtsızdı) üstlendik. Hatta çoğu zaman işlerimizi çizmek için bize lazım olan kağıt, mürekkep vs. gibi çalışma malzemelerini diğer dergilerde çalışan arkadaşlarımızdan temin etmek durumunda kaldık. İçinizde bize misafir olup tanık olmuşlarınız vardır. Çalıştığımız mekan, gazetedeki temizlikçilerin bile içeriye girmeye çekindikleri, bakımsızlıktan ahır bozmasına dönüşmüş ve nedense bize böylesi layık görülmüş haldeydi. Ara sıra sizlerle yukarda da belirttiğimiz gibi parasızlığımızı esprili bir şekilde paylaşıyorduk. Sıkıcı ayrıntılarla dolu çalışma şartlarımızdan ise özenle bahsetmemeyi tercih ettik. Bütün çabalarımıza rağmen elinize, kötü baskılı, kesilmemiş, renklenmemiş, yamuk yumuk partal dergiler geçiyordu yine de. Ama biz içeriğin engin denizinde, atlas yelkenli bir tekne yerine kırık dökük bir sandalla size yolculuk ettirmenin fazlaca da dert olmayacağını düşünüyorduk. Yedi ayı aşkın bir süre boyunca emeğimizin karşılığını alamadan üstelik de bu denli kötü şartlarda çalışmamızın tek bir nedeni vardı. Ne pahasına olursa olsun sizlerden kopmamak.

Biz bu karşılıksız çalışmayı birkaç ayın sonunda oyun haline getirdik. Arada sırada destek amacıyla bize gönderdiğiniz sigaralar, beşbinlikler, ayakkabılar, iç donları, traş köpükleri oyunumuza renk kattı. Dergi, bağlı bulunduğumuz kurum ve gazetesi gibi başarısız değildi. Prestij olarak en parlak, tirajıyla en tepedeki aşağı yukarı denk üç dergiden biriydi. Gazete her ay bizi de neredeyse beleşe çalıştırmasının da katlamasıyla dergiden elde ettiği karı pervasızca ve bir güzel kurumun bataklığında eritiyordu. Ve biz adeta bir oyun gibi beş parasız dergiyi çıkartmaya devam ediyorduk. Ama oyun bir yere kadar sürdü. Çünki artık bizi de aşan nedenlerle Limon'un sizlere ulaşması tehlikeye girmeye başlamıştı. Bağlı bulunduğunuz kurum, yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle dergiyi basacak kağıt bulamamaya başlar oldu. Zaman zaman dört günü bulan gecikmelerle derginiz ellinize geçmeye başladı. Bazı bölgelere gidilemedi. Bütün bunlar artık herşeyin üstünde bir kabus gibi gözümüze görünür oldu. Bağlı bulunduğumuz kurum tarafından inandırıcılığını çoktan yitirmiş açıklamalar, tarafımızdan idare edilmeye başlandı. Ve artık zaman zaman çıkmama tehlikesine karşılık biz, onu hazırlayanlar, Limon'u yeni bir isimle ("Limon'un isim hakkı eski müessesede mahfuz ve bize verilmesi bahis konusu olmadığından, yerine tercih edilmiş bir isimle) yayınlama yoluna gitmek durumunda kaldık. Hem de hiçbir finans kuruluşuna bağlı olmadan, kendi iç dinamiğinin verdiği güçle, kendi kendini finanse ederek. Artık en sağlıklı dergiyi yapmanın tek yolu bu gibi görünüyor. Tabii başarabilirsek.

Tek bir fire vermeden artık bu dergideyiz. Karşılıksız olarak bize çalışma mekanını açan arkadaşlarımız, teknik hazırlık olarak vizimle birlikte üç gün boyunca gözünü kırpmadan sabahlayan dostlarla birlikte ekibimiz dergiyi hazır hale getirdiler.

Sadece bu derginin isminin gücü için herşey rağmen emeğimizin üstüne oturmaya çalışanlar çıkarsa da takdirini size bırakıyoruz. Artık biz buna ikinci sömestr diyoruz. İlk önce desteğinizi, sonra eleştirilerinizi bekliyoruz. Zaten yabancımız değilsiniz. Şimdi sigaralarınızdan derin bir fırt çekin ve bu okuduğunuz yazının üzerine üfleyin. Herşey bitti, çayınızdan bir fırt daha çekip sayfanızı çevirin. Hepinize yürekten sevgilerle.
Leman Çalışanları

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski